19 Eylül 2010 Pazar

Çarpım Tablosunu Ezberlemek Ve Ezberletmek



Çarpım Tablosunu Ezberlemek Ve Ezberletmek

1-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek eğitimde 50 yıl önceye dönmek demektir.
2-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek matematik biliminin mantığını inkar etmektir.
3-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek yıllardır yapılan yanlışta ısrar etmektir.
4-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek MEB yeni matematik öğretim sistemini anlamamaktır.
5-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek uluslararası matematik başarısında dibe vurmak demektir.
6-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek öğrencilerin ve annelerin yaşadığı matematik sendromunun devam etmesi demektir.
7-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek zaman ve enerji kaybı demektir.
8-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek ezberci eğitimin zararları hakkında bilimsel araştırma yapan bilim adamlarının ( * Prof.Dr.Hüseyin Başar, ** Tınaz Titiz) çalışmalarını inkar etmektir.
9-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek eğitim sistemimize yeni papağanlar kazandırmaktır.
10-Çarpım Tablosunu ezberlemek ve ezberletmek düşünmekten kaçıştır.

Ezbere Hayır! Çünkü; merak, kişisel gelişmenin temelidir. Ezber, merakı yok eder.Çare buluculuk, esnek düşünce gerektirir. Ezber esnek düşünceyi de yok eder.
Ezber başkalarının yardımına muhtaç insan yetiştirir.

( * ) Önyargısız ve Ezbersiz Eğitim
( ** ) Eğitimde Ezbere Son


EZBERCİLİĞİN ZARARLARI:( * )

Ezbercilik her şeyden önce kişiliği zedeleyen aşağılayıcı bir öğrenme tarzıdır. Diyeceksin ki düşünmeye hiç teşvik etmeyen, bilgilerin sınavda aynen tekrarlanmasını isteyen, bekleyen hatta bu tekrarın kendisinin sevdiği ve keramet var zannettiği sözcüklerle yapılmasını isteyen öğretmenler yok mu? Sık sık tekrarlanmasa da bazen karşına bu tip öğretmenler çıkabilir. Kabul! Amacına ulaşmak için ezberleyeceksin ama ezberleme işini sırf o öğretmen için yapmalısın ve yine de ezberlemenin yanı sıra anlama çabası göstermekten geri kalmamalısın.

Gençlik çağında doruk noktasında olan zihin kapasitesi sürekli ezbercilik yapılırsa körleşir. Zihinlerini işletmeyen, yıllarca doğru dürüst anlamadan ezberleyen birçok öğrenci potansiyel kabiliyetlerini geliştirmeden mezun olup çıkmışlardır. Bu gibi öğrenciler gerçek anlamda eğitim görmüş sayılmazlar. Hafızalarında bir takım bilgiler kalsa da düşünce ile yoğrulmamış olan bilgileri içinde bulundukların durumun gereğine göre hatırlayıp kullanamazlar.

Ezbercilerin bilgileri çabuk aşınır, bölük pörçük olur, belirsizleşir. Çünkü bilgileri koruyan, içine girdikleri mantıksal yapıdır. Yapılar olmayınca bilgiler izole parçalan halinde kalır ve bazen de gülünç bir şekilde birbirine karışır. Hatırlamanın akıllıca ve aptalca olanı vardır.

Mevlâna Hazretleri mükemmel üslubu ile bizlere bunu anlatmış. Fakat her şey anlayana ve anlamak isteyene. forensis/makale_resim/kelam.jpg 20.12.2008 Ezberci Papağanlar Papağının önüne bir ayna koyarlar. Zavallı kuş orada kendini görür onu başka bir papağan sanır. Aynanın arkasına gizlenen usta ona öğreteceği kelimeleri tekrarlayıp durur. Papağan bu duyduğu sözleri o aynada gördüğü papağanın söylediğini sanır. Böylece duyduğu sözleri ezberler, ezberlemesine ezberler; fakat bu sözlerin manasından, ne dediğinden haberi yoktur. Bundan ne fayda ne de zarar elde eder. Eğitim sisteminin çarpıklıklarından, eksikliklerinden bahseder sanki bu küçük hik â ye ve hafızası boş olan papağan da öğrencileri anlatır ilk etapta. Küçük bir hile ile boş olan hafızayı doldurmaya çalışan usta ise öğretim görevlilerini kasteder . Öğrenciler ezberletilen bilgiler karşısında ne m â n a kazanır, ne de fayda elde ederler. M â n a sız bir bilgi birikimi öylesine .

Ezbercilik, sadece öğrencilik kapsamında bir tehdit değil, toplumumuzda da çok büyük bir tehdit unsurudur. Ezbere konuşmalar sarf edilmekte her köşe bucak ve toplumu barındıran mekanlarda, fark edilemeyen yada göz ardı edilen büyük bir unsur vardır ki, bizlerin herhangi bir konu yani , toplumu ilgilendiren konular ağırlığında elde ettiğimiz bilgiler kulaktan dolma ve bize küçükken empoze edilen, ezberletilen bilgilerdir.

Toplum bazında ezbercilik, düşüncenin, mantığın öldüğü noktadır. Mantığımızın öldüğü nokta ise ruhun yitirildiği, benlik karmaşasının farklılaştığı, insanın insan olmaktan çıktığı ve bir android haline bürünmesini ifade eder.

Kısa bir tabir kullanılması gerekirse bence insan mantıksız, ezbercilik ile bir nevi robota dönüşüverir. Kendisi olmaktan çıkıp ona programlanan kişinin özelliklerini vurur dışa.

Ezberciliğin dışına çıkıldığında ise hayat daha bir farklılaşır, m âna kazanmaya başlar her hareket, yorum katılır hayata dair, benlik olgusunun gereksinimleri amaçlar edinmemizi sağlar. Amaçlar engelleri çıkarır karşımıza, zorluklar baş göstermeye başlar, fikir yürütme ve çözüm üretme yeteneğimiz gelişmeye başlar. Maksatlarımız ortaya çıkar, maksat ise; insanı anlamak ve kavramaktır.

Bizler aynadaki kendi görüntüsüne aldanan asıl papağan gibiyiz. Aynanın arkasına hep birileri gizlenmiş bizlere bir şeyler dayatmaya, ezberletmeye, empoze etmeye yönelmişlerdi, çünkü onlara da bu ezberletilmişti. Genel çerçevenin dışına çıktıkları kanısında hem fikirlerdi fakat, biliyoruz ki onlarda bu zincirin bir halkasıydı. Eğitimden bahsedip okullarımızda ki bu sıkıcı durumdan söz ettim. Bu kadarla kalmıyor bence birde, sınavlara yönelik eğitim sistemi ortaya çıkıyor bu ezbercilik ilkesinden dolayı. Sınav maratonlarına giriyoruz, istesek de istemesek de. Sınavları geçmemiz için (başarılı olmak için değil.) ezberlememiz gereken hep bir formüller mevcut oluyor, bunların nereden geldikleri öğretilmiyor, kim bilir belki öğretmeye çalışan dahi bunu bilmiyor, çünkü o da bulunduğu mevkie ezbercilik sayesinde gelmiş oluyor. Başarının, başarılı olmanın genel ilkesi olarak ezbercilik şart gibi empoze ediliyor topluma ve öğrenciye. Ki benim fikrim, başarımızı sınamak yerine hafızamızı sınıyoruz her sınavda ve her maratonda. “Neyin nereden geldiği önemli değildir, önemli olan o şeyin gelmiş olması, anda mevcut olmasıdır ” düşüncesi ile hareket edilmesi kanımca çok tehlikeli ve çok yanlıştır, her pürüzün başı bu düşüncede ortaya çıkar.

Halbuki en önemli şey, neyin nereden geldiğidir. Oluşumun önemi çok daha büyük olmalıdır, yaşanılan andan. Yani papağının oluşumu önemli, aynaya bakıp duyduğu sesleri ezberlemesi değil. O olaya kanması, aldanması oluşumunda mevcut, kullanabileceği bir aklı yoktur. İnsan denilen varlığın aynadaki yüzünün değil ama mevcut olduğu bedeninde bulunan akıla sahiptir. Düşünce gücünün ezberciliğe karşı koyması olanaklı, gelişimin ezbercilik ile sağlanamayacağı çok açık. İnsanın gelişimini engelleyen unsurlardan sadece bir tanesine odaklanmam işin başlangıcıdır.

( * ) Alıntı

EZBERCİLİĞİN ZARARLARI ( * )

Ezberciliğe ezelden karşıyım ama bazı konularda ister istemez ezberci oluyoruz bu da başımıza dert açıyor.en azından 1 yıl kadar önce benim başıma açmıştı..

Kız arkadaşımın üvey kardeşi Londra dan İzmir in meşhur tatil beldesi Çeşme ye gelecekmiş..Kız arkadaşım kardeşi ile ilgilenmemi rica etti ben de buluştum..İsmi Richard dı..Annesi İtalyan babası Amerikalı...

Neyse sohbete daldık konu Türkiye ye geldi..Sizin ülkeniz yoksul dedi..ben de dedim ki:-Aslında biliyor musun Dünya da kendi kendine yeten yedi ülkeden birisiyiz..

Bir dönem Süleyman Demirel in çok söylediği bir sözdü..Gazetelerdeki köşe yazılarında da yıllarca okumuştum yani çok bildik bir laftı..


Böylece savunmamı yaptım ama hiç beklemediğim bir cevap almıştım.''Diğer altı ülkeyi sayar mısın? ''...dedi bana .Öylece mal gibi kaldım.Sahi diğer altı ülke hangisi?Ezbercilik ne kötü ya...

( * ) KAYNAK: http://www.tatliaskim.com/itiraf-ediyorum/464305-ezberci-olmanin-zararlari.html

27 Haziran 2010 Pazar

Annelere Sesleniş ! ( Şiir )

‘’Bu şiiri , önce en zor günlerimde bana kol kanat geren , çalışmalarımı yüreklendirici konuşmaları ile daima destekleyen Dürdane ELHAN ve Müyesser Saka Öğretmenlerime ….. Daha sonra da yüreği sevgi dolu tüm annelere armağan ediyorum….Necip GÜVEN
19 Ekim 2009 Pazartesi ‘’

ANNELERE SESLENİŞ !

Ne olur anneler, çaresizce bakmayın,
Gözyaşlarınızı tutun, o bayrama saklayın.
Kâbus bitti, bak kartallar gelecek,
Anadolu bayram yapıp gülecek.

Yarınları ne olacak hiç korkma,
O masum yavrunu öp, sarıl ve kucakla.
Kartallara zindan olan kümesler yıkılacak,
Hedeflenen zirvelere birer birer çıkılacak.

Bu dava bizim için namustu,
O gördüğün gerçek değil kâbustu.
Yeter, son ver bitsin artık bu ağıt.
Mutfağında helvanı yap ve dağıt.

Bak tarihe, bu millet ne badireler gördü.
Anadolu’yu hakir gören hem sağırdı hem kördü.
Savaştasın üç silahın var unutma !
Güzel kitap, yazan kalem ve kağıt.

Bir zamanlar bu davaya Dürdaneler, Müyesserler baktılar.
Önümüzde sönmez ışık yaktılar.
Zaman geldi, koşan atlar yoruldu,
Bayraklar genç kartala verildi.

Genç kartallar ufuklara bakındı,
Haydi gayret , zaten zirve yakındı.
Bir silkindi, çılgın gibi koşturdu,
Anadolu insanını coşturdu.

Bir milleti ilerleten ufuktur,
Madenimiz altın değil çocuktur.
Eğitimdir kaliteyi getiren
Çözüm olup problemi bitiren.

Necip Güven 19 Ekim 2009

Dürdane Elhan ve Müyesser SAKA Hocalarımın şiirime verdikleri cevap mesajları....

Sayın NECİP Bey, yazdığınız şiire teşekkür ederim.Çok zarif bir jest yapmışsınız. Başarılarınızın devamını dilerim.Yaşam kısa sizde koşuyorsunuz bu koşuşturmalarda inşallah daha çok basarılar yakalayacaksınız.Selamlar…Dürdane ELHAN

Teşekkür ederim. Beni de çalışmalarınızda andığınız için. Kolay gelsin. Başarılar.
Müyesser SAKA

Merhaba Dürdane ve Müyesser Hocam, ben sizleri her zaman anıyorum.Sizlere (Dürdane ELHAN; Müyesser SAKA,G.Veli KİŞİOĞLU ve Basri KÖSELER ) beni ve projelerimi destekleyen arkamdaki ``Muhteşem Dörtlü`` diye takdim ediyorum.

BKNZ. http://www.hikayeler.net/yazilar/129151/arkamdaki-muhtesem-dortlu-1-

http://www.hikayeler.net/yazilar/129152/arkamdaki-muhtesem-dortlu-2-

Sizleri hiç bir zaman unutmadım, unutmayacağım.

Eğer sizin zamanında yaptığınız çalışmalar olmasaydı ve benim çalışmalarıma destek olmasaydınız ortada ne Necip GÜVEN diye bir ne de eserleri olurdu.Bu bir bayrak yarışı .Bir süre daha çalışıp bu projeleri gençlere emanet edecek duruma geldiğim zaman da ben de sizin bana yaptığınız gibi ``Haydi gençler ben nöbetimi tamamladım artık bu emaneti size gönül rahatlığı içinde emanet edebilirim.Size inanıyorum ve güveniyorum.Beni ve projelerimi aşan çalışmalar yapacağınıza da inanıyorum.Haydi bayrağı teslim alın diyeceğim.``

Ben bu projeleri sıfırdan başlayıp buralara getirmedim ki sizin koyduğunuz tuğlaların üstüne ben de sizin verdiğiniz destekten cesaret alarak yeni tuğlalar koydum.Hepsi bu kadar.

Ellerinizden öperim. Size ve ailenize sağlıklı ve mutlu yaşamlar dilerim.

Öğrenciniz Necip GÜVEN

26 Haziran 2010 Cumartesi

Karagöz Çarpım Tablosunu ''Ezbersiz '' Öğreniyor 1

Hacivat: Yar bana bir eğlence

Karagöz: Al sana portakal dolu bir tencere

Hacivat: Dur Karagözüm vurma

Karagöz: Sen de karşımda öyle durma

Hacivat: Hayırdır Karagözüm Nerden gelyosun?

Karagöz: Portakal aldım Pazardan.. amma kafam karıştı yahu hacicavcav..

Hacivat: Ne oldu yine Karagözüm ?

Karagöz: Satıcı portakalın kilosu 1 lira dedi.ben de ver ordan 3 kilo dedim.parasını öderken 10 lira verdim satıcı da bana paranın üstü olarak şunları verdi..

Hacivat: Eee

Karagöz: Doğru mu verdi? Yanlış mı verdi? Sayıyorum sayıyorum anlamıyorum ... kafam karıştı hacicavcav

Hacivat: (gülerek) Tamam gel beraber sayalım .................. sayarlar( 1-10 a kadar saymayı öğrenme etkinliği) ................

Hacivat: Portakalın ücretini kolayca hesaplayabilmek için de çarpma bilmen gerekir.Çarpmayı biliyor musun?

Karagöz: bilmez miyim hiç. Dur sana bir çarpıyım.vay vay vay vay..

Hacivat: Dur dur öyle çarpma değil bu Karagözüm. Kerrat cetveli, kerrat cetveli.

Karagöz: Hani nerde , hani nerde ?

Hacivat: Neyi soruyorsun sen Karagözüm ?

Karagöz: Neyi olacak Hacicavcav, sen deminden beri kerata cetveli, kerata cetveli demiyor musun ? Ben de kerata cetveliyle yaramazlık yapan bir kerata var da onu kovalayacaksın sanmıştım.

Hacivat:Hay Allah Karagözüm, yine beni yanlış anladın.Hani eskiden mekteplerde bizlere de 6 kere altı 36 diye öğretirlerdi.

Karagöz: Dedemin bıyıkları yolda kaldı.

Hacivat: Karagözüm bırak şimdi dedeni.

Karagöz: Bıraktım ama yanına gelemem Hacicavcav.Ben dedemi bıraktım ama dedem beni bırakmıyor.Şaka, şaka… Hacivatcığım çocukluğumda güç bela ezberlediğim kerrat cetvelinin hepsi sanki uçup gitti.Aklımda kala kala ‘’6 kere altı 36 Dedemin bıyıkları yolda kaldı.’’ Onu hiç unutmadım.Diyorum ki Hacicavcav şu uzmanlar kafa kafaya verip kerrat cetvelini ve matematiği eğlenceli hale getirseler de ben de çocuklarda hem matematiği sever hem de kolay öğrenirdik.

Hacivat : Karagözüm çoğu zaman saçmalıyorsun ama bu sefer haklısın galiba.Öyle bir şey yapsalar ben de sana kerrat cetvelini ve matematiği öğreteceğim diye göbeğim çatlamazdı.
Karagöz: Hacıvatcığım , bizim zamanımızda ‘’Kerrat Cetveli’’ denen şeye şimdi çocuklar ‘’Çarpım Tablosu mu ‘’ diyorlar?

Hacivat: Öyle diyorlar Karagözüm.Karagözüm şimdi çarpmaya başlayalım mı ?
(Karagöz: Çarpmasak olmaz mı , yoksa kırılırlar.

Hacivat: Neler kırılır Karagözüm?

Karagöz: Yumurtalar kırılır Hacicavcav , biz de omlet yaparız.

Hacivat: Neden böyle komiklikler yapıyorsun Karagözüm.

Karagöz: Çocuklar gülsün diye .

Hacivat: Şimdi gülme zamanı mı Karagözüm, şimdi ders zamanı ders.

Karagöz: İyi ya Hacicavcav, biz de hem güleriz hem de ders yaparız.Böylece bir taşla iki kuş vurmuş oluruz.

Hacivat: Dersin ciddiyetini bozma Karagözüm.

Karagöz: Sen bilmiyor musun Hacicavcav, Maruf BECENE Gülme Psikolojisi başlıklı yazısında ‘’ Eğitimde gülme, öğrencilerin derse dikkatini sağlar ve öğretilenlerin kalıcı olmasını olumlu etkiler.’’ diyor.

Hacivat: Sen bunları nerden öğrendin Karagözüm.

Karagöz: Okula giden bir çocuktan yardım aldım.Eternetten gagalaya baktırdım.

Hacivat: Karagözüm yine belli ettiğin cahilliğini, bunu ekran başında okula gitmeyen çocuklar bile biliyor.Önce ona eternet demezler internet derler.Diğerine de gagala magala demezler, gogıl derler.

Karagöz: O kadar inceleme Hacicavcav, çocuklar benim ne demek istediğimi anlıyorlar.Maşaalah cin gibiler Hacicavcav.Şimdi kuş gibi gagalamayı bırakıp şu çarpım tablosuna gelelim.Çarpım tablosunu öğrenmesek olmaz mı , çok mu lazım ?

Hacivat: Olur Karagözüm olur amma !

Karagöz: Hacicavcav, Olur Karagözüm olur amma da ne demekmiş ?

Hacivat: Karagözüm , toplayarak ta bulabiliriz amma çok uzun olabilir.

Karagöz: Ne varmış Hacicavcav, ben de toplarım.3 tane portakal değil mi? 1,2,3.
3 lira derim.

Hacivat: Karagözüm 3 tane, 5 tane olunca sorun yok amma biri ‘’ 87 kilo portakal aldım manava kaç lira vereceğiz ?’’ diye sorarsa ne yaparsın ?

Karagöz: Dağa kaçarım Hacicavcav,

Hacivat: Neden dağa kaçarsın Karagözüm ?

Karagöz: 87 tane biri alt alta yazıp toplayıncaya kadar sabah olurda ondan.

Hacivat: Karagözüm dağa kaçacağına bu işin kısa yolunu öğrensene…

Karagöz: ( Kafasını kaşır ) Hay Allah Hacicavcav, yağmurdan kaçarken doluya tutulduk desene…

Hacivat:Evet Karagözüm, yağmurdan kaçarken doluya tutuldun…

Karagöz: Ama Hacicavcavım şunu baştan söyleseydin ya….

Hacivat : Neyi Karagözüm ?

Karagöz: Çarpma işleminin aslında kısaltılmış ve hızlandırılmış toplama olduğunu , hayatımızı çok kolaylaştırdığını …

Hacivat : Baştan söyleseydim ne yapardın Karagözüm ?

Karagöz: Dağa kaçacağıma oturur, çalışır çarpım tablosunu öğrenirdim Hacicavcav,

Hacivat : Ben öğreteyim sana .Hemen başlayalım mı Karagözüm ?

Karagöz: Bu günlük bu kadar yeter Hacicavcav.Hem bu gün çok önemli bir şey öğrendim.

Hacivat : Neymiş o Karagözüm ?

Karagöz: Çarpma İşlemi aslında çabuklaştırılmış toplama demekmiş.Çarpım Tablosu da onu alfabesiymiş.

Hacivat : Tamam Karagözüm , bu gün bu kadarla yetinelim.

Karagöz, Hacivat : Çocuklar kusur işledikse affola , Gelecek dersimize kadar verelim mola.

1.DERS SONU

Eğitimci- Yazar Necip Güven Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

22 Haziran 2010 Salı

''Çarpım Tablosu Katliamı''na Haklı Bir Tepki

Acınası Eğitim Sistemimizin Acınası Öğretmeni! 27 Haziran 2009

Eğitim sistemimizin içler acısı hali…'' @ Yahoo! Video''

Eleştirmek çok kolaydır. Bir çok eleştirmen de bunu kabul eder zaten. Eleştirmenin bir nevi paradoks olan en absürt yönüde kendi doğru yapamadığın şeyleri eleştiriyor olmandır. Bu konumda iken eleştirmek ne kadar komik bir duruma düşmekse yanlışı gördüğün halde eleştirmemek te bir o kadar alçakça olur. O yüzden eleştirmeden geçemeyeceğim.

Eğitim camiasının içinde olmak bir yana ilkökul öğretmenliğinin tadına 3-4 ay gibi kısa bir süre baktım. Eğitim sistemimizin ne kadar acınası bir hal aldığını benim 3-4 ay ilkokul öğretmenliği yapmış olmamdan anlayabilirsiniz aslında. ( Bekli’nin imam olması olayı gibi***)

Yukardaki videoyu izlediğinizde Eğitim camiamız içerisinde hangi sevideye öğretmenlerin bulunduğunu gördünüz. Çarpım tablosunu ezberleyemeyen okuyamayan bırakın ezberlemeyi okumayı çarpım tablosunun ne olduğunun farkına da olmayan ezberlemenin ne demek olduğunun farkında olmayan bir çocuğa destek vermesi gereken, moral vermesi gereken öğretmen; çocuğu diğer arkadaşlarının yanında tamamen aptal konumuna sokarak durumun maalesef daha da vahimleşmesini sağlıyor. Hepsi bir kenara hala çarpım tablosunu bu şekilde ezberleterek öğreten bir öğretmenin Milli Eğitim camiasında bulunuyor olması başlı başına bir felakettir.

Netice itibari ile. Bu videoyu kaydeden psikolojik sorunlu öğretmen arkadaşa tavsiyem en kısa sürede bir Psikoloğa görünmesi ve Eğitim ve çocuk psikolojisi üzerine kitaplar okumasıdır. Hatta eminim Eğitim Bilimlerinden kopya ile geçmiştir.

Osmanlının son dönemlerinde bir beldede Bekli adında hoca görünümlü bir sarhoş yaşarmış. Bir gün ahaliden biri ölmüş ve cenaze namazını kıldıracak hoca bulamamışlar. Tam oradan geçmekte olan Bekli’ye cenaze namazını kıldırması için ricada bulunmuşlar. Bekli namzı kıldırmış cenazeyi defnetmiş ve telkin verme kısmında eğilerek şöyle demiş “Öte tarafa gittiğinde Bekli imam oldu de, o zaman buranın ne hallere düştüğünü anlarlar” demiş.

Yorumlar:
1-Anonim diyor ki:( 27 Haziran 2009 )
Kendı yansımasına bakıyor sanırım bu öğretmen.Sıfatı altındakı şahsıyet.Gelecek nesıllerımız bu ve bunun gıbı şahsıyetlerde malesef ki Allah sonumuzu hayr eylesın…

2- Metin diyor ki: ( 27 Haziran 2009 )
Bence kişinin hata direnci kırılacak şekil de, usulünce hatasından haberdar edilmeli. Tabii bu çok farklı bir olay, resmen dalga geçiyor, üstelik kendiyle...
Ben de bu çocuğun yaşlarında okulu bıraktım. Tarihe kafam çalışmıyordu ve İngilizcem kötüydü. Çünkü ikinci dönem sonuna kadar İngilizce Öğretmenimiz yoktu. En iyi dersim ise matematikti…

3- Anonim diyor ki: ( 29 Haziran 2009 )
Hata direnci kıralacak gibi mi bılemem ama ülkemin okullarında bunun gibi kim bilir kaç tane öğretmen var.Önemlı olan bu bence

4- Like diyor ki: ( 23 Temmuz 2009 )
Şu anki eğitim sistemiyle hiç bir meslek dalına adam, akıllı insan yetişmez…Gerçi her geçen gün eğitime darbe geliyor.Acaba daha ne kadar geriye gidiceğiz?

5- Cenk diyor ki:( 23 Eylül 2009 )
Adı üzerinde öğretmen.Bu öğretmen konusunda Milli Eğitim Bakanlığını göreve davet ediyorum.Saygılarımla

6-Necip Güven diyor ki: ( 11 Haziran 2010 )

ÇARPIM TABLOSU EZBERİ ÖLDÜ

Dedeme de bela idi,
Her taraf Kerbala idi.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Milletin yüzü güldü.

Babam da çok acı çekmiş,
Ezberlerken canı çıkmış.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Matematiğin yüzü güldü.

Babamızdan miras kaldı.
Bizi de yerlere çaldı.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Hepimizin yüzü güldü.

Annelere stres yaptı.
O da çocuğunu çarptı.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Annelerin bahtı güldü.

Babam çarpım tablosunu astı,
Ezberlemedim bana küstü.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Babaların yüzü güldü.

Öğrenciler Allah dedi.
Ezberlemem Vallah dedi.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Öğrencinin yüzü güldü.

Ne acılar çektirmişti.
Bizi candan bıktırmıştı.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Hepimizin yüzü güldü.

Necip GÜVEN Eskişehir 5 ŞUBAT 2009 Perşembe

KAYNAK:www.internettinhoja.com / ( Acınası Eğitim Sistemimizin Acınası Öğretmeni )

Buyrun ''Çarpım Tablosu Ezberi'' Çorbasına

Her Kafadan Bir Ses Çıkıyor, Yazık Değil mi Bu Çocuklara ?

64 yıllık müfredat değişiyor (16 Şubat 2005 ) Öğrenciler artık çarpım tablosunu ezberlemek zorunda kalmayacak.

( * ) www.turkiyeforum.com/.../o_t__t_3748__64-yillik-mufredat-degisiyor.html

Yeni ilköğretim müfredatı açıklandı (Radikal11/08/2004 )

Çelik, bazı gazetelerde `Çarpım tablosu artık ezberlenmeyecek` şeklinde haberlerin yer aldığını da hatırlatarak, "Çarpım tablosu yine ezberlenecek. Ezberci eğitim olmayacak demek farklı, bu farklı" diye konuştu.

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=124730

‘’Not: Eski MEB Bakanımızın bu konuyu bilmemesi çok doğal ama MEB bünyesinde bulunan binlerce uzman ve öğretmen ne yapıyorlar acaba ? Bir tane köylü çocuğu , Müyesser Hocamın deyimiyle ‘’Don Kişot’’ Necip GÜVEN ortaya çıkıp ‘’Arkadaşlar , ben yıllardır MEB müfredatına uygun olarak çarpım tablosunu ezbersiz öğretiyorum.Bana fırsat verin de uygulamalı göstereyim.’’ diyor ama Fildişi Kulelerde oturan Beyefendiler ya duymuyor ya da duymak istemiyor.Kaynaklarını verdiğim tüm yazıları okuyun ve kararınızı verin.Buna ‘’Çarpım Tablosu Öğretme Çorbası’’ demekte haksız mıyım ? Necip GÜVEN )

Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl??

Katre : Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?
Sitedeki öğretmen arkadaşlarıma ve tecrübeli annelere soruyorum.Çarpım tablosunu kolay ve çabuk ezberletmenin yolları nedir? Nasıl ezberlenir?

Sedaalp : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Artık çarpım tablosu ezberletilmiyor.Ritmik saymalar olarak geçiyor ve çokta kolay öğreniyorlar,o şekilde öğret.

Katre : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Ritmik sayma yapıyoruz evet ama o şekilde öğrenmesi işlem yapmasını geciktirir.Ezber şart diyorlar.

Mirbe : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Bedirhan 2.sınıfa geçti 5 lere kadar ezberledi..Yazıcıdan büyük puntoyla yazdırdık kendi ezberledi ritmik sayma kolay ama vakit kaybı…

Taylan Yaren: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Evet benim oğlumda ritmik saymayla öğrendi.Çok daha güzel öğreniliyor. Ezber bi şekilde unutulabilir, ama ritmik sayarsa hemen hatırlama şansı oluyor Kesinlikle ritmik sayma diyorum.

Tılsım : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ?Bizim tembel teneke hala ezberlemedi.. 4.geçtik ritmik saymayla idare ediyor,ama yavaş gidiyor,ezber en iyisi bence …

Tilbe : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?Hey gidi günler hey Ezberlediğim günler geldi gözümün önüne …

Dsimay: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Kolay gelsin Fatoşum...Okullar açılana kadar ezberlemesi mi gerekiyor? Enes’e başarılar diliyorum canım..

Bakaldal : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? 1.,2. SINIF ANNELERİ... TEKERLEMELERLE ÇARPIM TABLOSU

Taylan Yaren : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Bir de bu tekerlemeleri ezberletmeye kalkarsak yandık.Ama gerçekten işe yaradıysa yazın uygulayalım…

Katre : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Sağ ol canım hiç sorma .1. sınıfı atlattık şükür derken 2. sınıf telaşı başladı şimdi de …

Katre : Çok teşekkür ederim,Enes tekerlemelere bayıldı.

Taylan Yaren : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?Tekerlemeleri ben yazmadım. Baykaldal arkadaşımız yazmış.

Baykaldal : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Vallahi bendeniz yabancı dil öğretmeniyim.Eşim sınıf öğretmeni. Bir arkadaşı mailine postalamış bende hoş bulup sizinle paylaşmıştım.Faydası olur mu olmaz mı bilmiyorum ama çocuklar böyle tekerlemeli şeyleri genelde seviyor.En azından ilgisini çekeceği bir gerçek.Umarım faydası da olur.. Öpüyorum kuzuyu "Enes`i"

Katre: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?
Eminim daha fazla keyif alacak,oyun gibi çünkü. Ve daha akılda kalıcı. Çok teşekkür ederiz öpücük için Şerife teyzesi,bizden de öpücükler…

Baykaldal: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Ben teşekkür ederim.. Sevgiyle kal…

Sedaalp: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ??
‘’Alıntı:f@to$ yazdı:Ritmik sayma yapıyoruz evet ama o şekilde öğrenmesi işlem yapmasını geciktirir.ezber şart diyorlar.’’

Olur mu asıl ezberi unutuyorlar.Ama ritmik saymalarla zaten bir iki derken farkında olmadan öğreniyor.Sudeler 1.sınıfta tüm işlemleri öğrenmişlerdi bölme de dahil.Ve bunu ritmik saymalarla yaptılar.Örüntü ve ritmik saymaların çok faydasını gördük.Biz de zaten artık çarpım tablosu diye bir şey yok,ezber sistemi kalktığı için.Daha doğrusu çocukları ezbere yöneltecek her şey yok artık…

KAYNAK : http://www.annecocuk.com

Çarpım tablosunu öğrenmenin kesinlikle en iyi yolu hangisidir? ( Buyrun Burdan Yakın ! )

Çarpım tablosunu öğrenmenin en iyi yolunu değil ama en kötü yolunu biliyorum. Kesinlikle aşağıdaki gibi saymaya çalışmayın:
2, 4, 6, 8, 12 . . . . vs.
7, 14, 21, 28, 35 . . . . vs.
12, 24, 36, 48, 60, . . . . vs.

Böyle saymakta ustalaşsa bile, bu yöntemi kullananlar, istenilen sonuca ulaşmak için bütün tabloyu içlerinden saymaya zorlanacaklardır. Bu zaman kaybı, aynı zamanda da düşünme sürecini yavaşlatan bir yöntemdir.

Düşünebildiğim en iyi yol, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR. İkinci iyi yaklaşım ise bir biçimde ilişkilendirme yöntemidir. 2 ile çarpmak kolay. İkişer ikişer sayıyorsunuz. 10 ile çarpmak ta kolay, sadece sonuna bir sıfır ekliyorsunuz. Eh, 9’lar da kolay sayılabilir, 2’den başlayarak çarpımın birinci rakamı birer büyürken ikinci rakamı birer küçülüyor; 1x9=(9), 2x9=1(8), 3x9=2(7) gibi...

Aslında galiba en iyisi, örneğin 9x7’nin 63, 8x7’nin ise 56 ettiğini doğal olarak tekrarlaya tekrarlaya, ezberlemek. Zaman içinde tekrarlaya tekrarlaya 1’lerden 12’lere kadar çarpım tablosunun rahatlıkla öğrenilebileceğini düşünüyorum.

Bir müddet sonra kendi ismimiz, annemizin, babamızın, kız kardeşimizin isimleri gibi ezbere bildiğimiz bir şey olacaktır.

Günümüzde birçok çocuğun, “bu aptal çarpım tablosunu da niçin ezberleyecek mişim? Hesap makineleri ne güne duruyor?” dediğinde onlara verecek bir yanıtımızın olması gerekir. Çarpımın aslında toplamanın daha kısa bir yolu olduğu gibi... Örneğin, 3 x 7 = 7+7+7 gibi. 7 +7 +7 çok kolay görünürken, 3 x 7 bayağı bir sırmış gibi geliyor...
KAYNAK: http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz

ÇARPIM TABLOSU EZBERSİZ DE ÖĞRENİLEBİLİR

“Matematikle Barışıyorum” adlı kitabın yazarı Necip Güven, çarpım tablosunun ezbersiz daha kolay öğrenilebileceğini söyledi. Son zamanlarda gündeme gelen ezbersiz eğitim projesini sonuna kadar desteklediğini belirten eğitimci – yazar Necip Güven, projede çarpım tablosu ile ilgili ifadelere dikkat çekerek, öğrencilik ve 24 yıllık eğitimcilik hayatında çarpım tablosunu öğrenmek için yüzlerce yol olduğunu keşfettiğini, bu yollardan en kötüsünün ise ezberleyerek öğrenme olduğunu söyledi.

Son yıllarda öğrencilerin çarpım tablosunu ezbersiz de öğrenebileceklerini, bunun daha çabuk ve kolay olduğunu ispatlayan çalışmalar yaptığını anlatan Güven, kendisine, ürünlerini daha çok satmak için yarışan TV ve radyo reklamcıları ile firmaları model aldığını bildirdi.

Yıllardır öğrencilerin çarpım tablosunu neden zor öğrendikleri veya öğrenemedikleri sorusuna cevap aradığını ifade eden Güven, “Çarpım tablosunu ezbere öğrenmek ve öğretmek, matematik eğitiminin ayağındaki deve dikenine benziyor. Bu dikeni çıkarmaya kararlıyım. Bu konu ile ilgili bir kitap hazırlığı içerisindeyim. Matematik korkusunu yenmek ve matematikte başarılı olmak isteyenler bana necipguven2003@mynet.com mail adresinden ulaşabilirler” dedi.

İHA Yayın Tarihi : 27 Temmuz 2005

Eğitimci-yazar Necip GÜVEN Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

21 Haziran 2010 Pazartesi

Yetti Artık Canımıza ''Çarpım Tablosu Şiiri''

Çarpım tablosu,
Çarpım tablosu dediniz,
Başımızın etini yediniz.
Bela oldu başımıza,
Yetti artık canımıza.
Başımızda nöbet bekler büyükler,
Sırtımızda sanki tonlarca yükler.
Oyun hakkımızı elimizden aldınız,
Oyuna doyamadık.
Kırdığınız yumurta bini geçti,
Çoğunu sayamadık.
Çarpılan çarpım tablosu mu
Yoksa biz mi anlamadık.
Boşa gitti tüm emekler,
Arabalar, bebekler hep bizi bekler.

******************

Çarpım tablosu,
Çarpım tablosu dediniz,
Başımızın etini yediniz.
Bela oldu başımıza,
Yetti artık canımıza.
Ya bu işin kolayını bulun,
Ya da başımızdan yok olun.
Boş yere günlerce bize kızdınız,
Ufacık çocuklara mezar kazdınız.
Hatanızın suçunu bize yıktınız,
Streslere sokup, canımızı yaktınız.
Başımızda nöbet bekler büyükler,
Sırtımızda sanki tonlarca yükler.
Oyun hakkımızı elimizden aldınız,
Oyuna doyamadık.
Kırdığınız yumurta bini geçti,
Çoğunu sayamadık.
Çarpılan çarpım tablosu mu
Yoksa biz mi anlamadık.
Boşa gitti tüm emekler,
Arabalar, bebekler hep bizi bekler.

Necip GÜVEN Eskişehir 21 Temmuz 2008

Eğitimci-yazar Necip GÜVEN Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com